Yazılar
ANTEP
18 Haziran 2024Bir zamanlar benim antebim vardı
Dünyam ,evrenim, varım yoğum ,her şeyim.her tarafında anılarım olan.,gençliğim olan bir antep vardı.
Sonra uzak düştüm antepten, üniversite evlilik çoluk cocuk.
Artık anılarımda yaşıyordu.
Her ziyaretimde görmek istemediğim beklide görmezlikten geldiğim değişiklikler oluyordu.
Sonra öyle oldu ki antep kalmadı ortada farklı bir yerdi artık.
Ve bir birimizden öylesine uzaktık ki.
Benim antebim ne yaptılar sana.
Gecelerini
Sinemalarını
Nohut dürümlerini
Akşam simitlerini
Özledim
Hayri,Bahattin,Nazım sizleri özledim yahu
Canım hocalarım
Birsen,fettah,kel Ferit Ali Muşlu sizi özledim
Parasızlıktan yiyemediğim firik pilavı yapan kantinciyi özledim
Kafama sopayla vuran Mustafa Güneri yi
Mümessilimiz kokmuş Tevfiki özledim
Değerini sonraları anladığım Ali Fuat Bilen seni bile özledim
Lisenin önünde Ferideyi beklemeyi
Sıcak yaz günlerinde incili pınarda başımı yıkamayı
Kastellerin de su içmeyi
Bostanlardan marul çalmayı
Kavaklıkta sarhoş olmayı
Rıfat Uğurlueri özledim
Hesap ödeyemediğimiz masaları
Parasını borç bıraktığımız kırkayak kahvesinin çaylarını
Otobos mamedi, it aliyi özledim
Kayacığın sokaklarını
Bildiri dağıtmayı
Polisten kaçmayı
Afiş yapıştırmayı
Şahin Aydın’ınki gibi mitingleri özledim
Çeyiz götürmeleri özledim
Kına gecelerini
Esnaf sahrelerini
Antep lisesini
Ordu caddesinde voltalarımı özledim
Allebende mentecilerle içtiğim şarapları özledim
Zeynel’le Haydarın şakalarını zırt yarışmalarını
Zerdalilikte top oynamayı
Hıra doğanı köse Hüseyini
Yunusu, Yusufu ,katır Halili, taka İsmaili ,Nakiyi
Takım kaptanımız sarı Bülenti
Deli ferizanı bile özledim
Bağlardan üzüm toplamayı
Şıra için üzüm tepelemeyi
Asılmış sucukları aşırmayı
Kış geceleri tandırda
Yazın damda yatmayı
Radyoda arkası yarınları
Bekar evlerinde film izlemeyi
Özledim
Amerikan hastahanesinin bekçisinin bizi kovalamasını bile özledim
Yaz günlerinin akşam serinliğini
Özledim
Ya antep ben seni hep böyle özledim
Beni niye uzaklara attın
Ulan taptım sana be
Ulan ben seni ölesiye sevdim be
Ulan Allahsız
Evet antep
bunlar hep benim özlemimde kaldı
Benim umutlarımı önce İstanbul da bir kız
sonra sendeki değişimler kırdı
Artık seni yazmayacağım
Benim antebim artık yok
Bana acı veriyorsun
Briket yığını olmuşsun
İnsanların hem çoğalmış,hem değişmiş
Umutlarımla beraber anılarımı da yok ettin
Sen bittin
Ben bittim
Sen değiştin
Değiştirdiler
Suçun yok aslında
Seni katledenler utansın
Seni moloz yığınına çevirenler utansın
Yeşillerini yok edenler utansın
Kavaklığı kırkayağı betona gömen
Bostanlarına evler yapanlar utansın
Tabi bende değiştim
İkimizde kaybolduk zamanın içinde
Yüreğim kanıyor
İçim acıyor
Sana da bana da yazıklar olsun
İkimizde sözümüzde duramadık
“o na sözüm vardı sözlerimi tutamadım
öldüm çavuş öldüm ama unutamadım”
Şimdi antep
Kapan
Bedestende ne kadar bez bulursan basma bulursan
Örtün
İyice ört üstünü
Ne akyolu, ne hoşgörü, ne karşıyakayı ,
ne şehreküstüyü artık görmek istemiyorum
Hayallerimi bozuyorsun geçmişimi öldürüyorsun
Kapan antep
Kapan artık yoksun
Aydın Güçkıran