Yazılar

Aydın GüçkıranBuradaki yazılar aklımda kalan bir cümleden bir isimden yola çıkılarak kurgulanmıştır. Gerçeği yansıtmaz.

MUTİ

23 Mayıs 2023

Kazıklı köyünü geçerken saatine baktı. Gecenin onu. Biraz gecikmişti .

Kilisli Ocakla malların pazarlığı gereksiz yere uzamıştı. Çok malı inceleyememesine rağmen Ocağın fiyatını kabul etmişti .

Altında kaçakçı arabası da denilen hem hızlı hem güçlü Ford Station vardı bağaj tıklım tıklım kaçak eşyayla doluydu. Gaza biraz daha bastı saat 11:00 de Antebe girmeli malları boşaltmalı 12’den önce vilayet binasının önünde olmalıydı .

Çapalı köyü sapağına yaklaştığında el feneri ışıklarını gördü.Jandarma kontrolü vardı. jandarmanın Kilis Antep yolundaki kaçakçılığı önlemek için yaptığı rutin kontrolüydü .Geç kalmıştı . Böyle kontrollerden çok geçmişti. Hiç heyecalanmadı. Bu kontrol bugün olmasa iyi olurdu .

Ayağını gazdan hafifçe çekti jandarmaya yavaş yavaş yaklaşıyordu. Durdurmadan önce plakayı okusunlar istiyordu .

Valinin arabasını durdurmaya yürek isterdi.

El feneri ışıkları arabanın üzerinde dolanıp duruyordu .Araba iyice yavaşladı .

Ama ne olursa olsun duramazdı. Gerekirse basıp geçerdi ,jandarma jipinin onu yakalaması mümkün değildi.

Adı Mutiydi hangi ismin kısaltmasıydı kimse bilmiyordu o herkesin Mutisi idi espirili ,hep gülen heyecanlandığında ki kekeleyen, incecik dal gibi bir adamdı .Uzun yıllar taksicilik yapmıştı, valiliğe deneyimli şoför alınacağını duyunca başvurmuş sevecen davranışları ile kendini işe aldırmıştı .Maaşı az dı ama olsundu. Hiç yorucu değildi. Sabah valiyi al vilayete bırak ,akşama evine veya bir toplantıya götür .

Gündüzleri pek dolaşmazdı vali ,herkes ona gelirdi.Toplasan günde en fazla 3 saat kadar araç kullanıyordu .Bir tek gece toplantılarında beklemek zorundaydı .

Ama bazen rahat batıyordu işte. Bir pazar günü müdavimi olduğu kahveye Kilis ten Ocak geldi .Asker arkadaşıydı .Halep’de kaçağa gider, katırlarla mal getirir Kilis'de satardı .Laf lafı açtı Muti işinden bahsetti rahatlığından boş zamanın çokluğundan. Akşamları dört beş saat valiyi beklemenin sıkıntısından .Ocak Mutiye eğilip kısık sesle cesaretin varsa ben senin boş zamanını doldurum dedi . Muti ,o günden sonra valinin uzun toplantısı olduğu cuma günleri, valiyi toplantıya bırakıyor ,son sürat Kilise gidiyor, Ocakla malları arabanın bagajına doldurup Antebe dönüyordu.

Malları arkadaşı Reşitin ortak olduğu şarap deposuna zulalayıp toplantı bitmeden valiye yetişiyordu . Zulalıyordu ,çünkü Reşitin haberi yoktu. Reşit duyarsa sille tokat gebertene kadar kendisini döverdi . Eski bir kabadayı şimdi bir sosyalist olan Reşit böyle şeyleri affetmezdi .Kabadayılığı bırakıp sosyalist olduktan sonra elini eteğini bu işlerden çekmişti .Yapana da kızardı .Çünkü aynı zamanda Türkiye işçi Partisi’nin Gaziantep’te önemli kişilerinden biriydi.

Ama Şaraphane kendisi içinde en kolay yerdi .Hem şehrin girişindeydi hem şarap dağıtıcısı Nuriyi kafayı almıştı her sevkiyatta cebine harçlık koyuyordu. Cumartesi erkenden kimse gelmeden gidip malları alıp kilis pasajındaki alıcıya devrediyordu.

Bu herhalde onsekizinci seferiydi ve neredeyse alacağı evin yarı parasını kazanmıştı.

En yakın jandarma ile arasında 5 metre ya var ya yoktu uzatmalı başçavuş aniden bir adım geriye gidip selama durdu .Derin bir nefes aldı ,elini camdan çıkarıp iyi geceler diye bağırdı .Ayağı gaz pedalına gitti.

Gaza basıp her zamanki gibi fordunu şahlandıramadı.

Frene bastı.

Önünde fötr şapkalı 3 kişi duruyordu.Cama doğru eğildi.

Vali ve üç yardımcısı.

Vali açık cama doğru eğilip seni karşılamaya devlet erkanı geldi Muti dedi.

Aydın Güçkıran